Ali Babacan ağır faturayı açıkladı

SÜMEYRA KIRCA / YENİÇAĞ – ÖZEL HABER

DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, DEVA Partisi Genel Sekreteri Sadullah Ergin YENİÇAĞ'ı ziyarete geldi.

Türk ekonomisindeki en büyük problemin işsizlik ve hayat pahalılığı olduğunu belirten Ali Babacan, üçüncü en büyük problem olarak devletin borçlarına işaret etti. Ali Babacan, "Partili Cumhurbaşkanlığı sistemi yürürlüğe girip en yakın akraba ekonominin başına getirildiğinden bu yana Türkiye hazinesinin borcu 970 milyar liradan 1 triyon 935 milyar liraya çıkmış durumda. Bakanı ortadan kaldırdılar ama bu devlet kayıtlarında yazılı biz de unutturmayacağız bunu. Partili Cumhurbaşkanı ile en yakın akrabanın el ele verip ülkeyi düşürdükleri durum bu" dedi.

KENDİ VATANDAŞINDAN TL YERİNE DÖVİZLE BORÇLANIYORLAR

Aynı zamanda 2002-2007 ve 2009-2011 yılları arasında Ekonomi Bakanlığı görevini yürüten Ali Babacan, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nde devletin neden bu kadar borçlandığını ise şöyle anlattı:

"Hükümet sadece yurt dışına değil yurt içine de döviz borçlanmaya başladı. Biz bunu belli bir tarihte durdurmuştuk. Bir ülke kendi vatandaşına döviz borçlanmaz. Fakat bu son dönemde buna tekrar başladılar. Hazinenin içeriye döviz borcu var. Bu nasıl yerlilik nasıl millilik? Kendi paran dururken içeride vatandaşına döviz borçlanan bir devletten bahsediyoruz. Faizler yükseldi tabii bir de. Ben bıraktığım yıl devletin toplam bütçesindeki faiz ödemesi 53 milyar liraydı. Gelecek senenin bütçesine koydukları faiz ödeneği 179 milyar lira."

MB'NIN KASASINDAKİ DÖVİZDEN FAZLA BORCU VAR

Ekonomi bakanlığı yaptığı dönemde kendisini 'faiz lobisi' olmakla suçladıklarını anlatan Ali Babacan, "Benim görevi bıraktığım dönemde Merkez Bankası'nın o günkü politika faizi ile şu an ki faiz arasında iki katına yakın fark var. Genel bütçe açığında ise biz bıraktığımızda 24 milyar lira açık vardı bütçede, şimdi 239 milyar lira bütçe açığı var. Tablo bu. Bu rakamlar çok ürkütücü" dedi.

Merkez Bankası'nın rezervlerinin eksi 44 milyar dolar olduğu bilgisini veren Babacan konuşmasına şöyle devam etti:

"Bu rezerv nasıl eksi olur diyeceksiniz? MB'nin kasasındaki dövizden daha fazla borcu var piyasaya. Kur bu yüzden kontrol edilemiyor. Doğal gaz petrol almak için dövize ihtiyacınız var. Biz bunlarda dışarıya bağlıyız. Eksiye düşen bir ülkede piyasalarda tedirginlik var. Dolar endeksi tüm dünyada düşerken Türkiye'de dolar artıyor. Bankalar bu faizin üstüne bir de risk primi koyuyor. Son iki yılın zararı çok çok büyük."

2021 YILININ İKİNCİ YARISI İTİBARİYLE SEÇİME HAZIRIZ

28. il kongresini Yalova'da yaptıklarını kaydeden DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, şöyle konuştu:

"İllerin yarısında örgütlenip büyük kongremizi yaptığımız zaman 6 ay sonra seçime giriyoruz. Aralık ayında 41.kongremizi gerçekleştirmiş olacağız ve en yakın zamanda büyük kongremizi yapacağız ve dolayısıyla 2021 yılının ikinci yarısında yapılacak bir seçim için hazır olmuş olacağız."

Türkiye'de her an erken seçim olabileceğine de değinen Ali Babacan, "Bugün için Cumhurbaşkanının bu tabloyu göre göre, kendi elindeki gücü seçimle tehlikeye atacağını düşünmem ama bu iktidarda bir ortak var ve erken seçimleri tetikleyen bir ortak. Ne zaman erken seçim isteyeceği belli olmaz, her an hazır olmak lazım. Ancak gün geçtikçe ekonomi kötüleşecek ve bu da siyasi bir baskıya neden olacak. Anayasa'nın söylediği tarih 2023 Haziran, ama ben bunun öncesinde bir seçim ihtimali görüyorum" dedi.

EKONOMİNİN DÜZELMESİ İÇİN SİYASİ REVİZYON ŞART

Türkiye'de ekonominin düzlüğe çıkması için, piyasalara güven vermenin şart olduğunu vurgulayan DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, "Ekonominin düzelmesi için Türkiye'ye yüksek miktarda döviz girmesi ve doğrudan yabancıların yatırım yapması gerekiyor, bu da Türkiye'de oluşacak güven ortamına bağlı... Dolayısıyla ekonominin düzelmesi için topyekün bir siyasi revizyon olmadan çözüm bulmak mümkün görünmüyor. Hukuk demekle ülkeye hukuk gelmez! Bunun için somut adımlar atılmalı" dedi.

ABD seçimleriyle ilgili de konuşan Ali Babacan, Trump yönetimiyle Biden yönetiminin birbirinden farklı olacağını vurgulayarak, "Aklı başında bir ABD yönetimi Türkiye'yi gözden çıkaramaz ve Türkiye'nin finansal çöküş yaşamasını istemez. Çünkü Türkiye'de yaşanan bir finansal kriz en çok Avrupa finansını etkiler. Bu nedenle Biden yönetiminin makul bir çizgi izlemeye çalışacağını düşünüyorum" diye konuştu.

Kaynak Yeniçağ: