Anı Yakalamak ve Yaşamak

Alptekin, sosyal medyada sahte gülümsemelerin ardında ya da iş dünyasında başarı ve güç peşinde koşanların arasında mutluluğu arayan birçok insan olduğunu belirterek, "Mutluluk gerçekten bir şifre mi? Ve bu şifreyi çözmek için doğru anahtara mı ihtiyacımız var?" sorusunu gündeme getiriyor.Alptekin'e göre, insanlar genellikle mutluluğu dış etkenlerde aramaya eğilimlidirler. Daha iyi bir iş, daha yüksek bir maaş, yeni bir ilişki ya da sadece başkalarının onayını almak gibi hedefler peşinde koşarlar. Ancak bu tür arayışların genellikle geçici tatminler sunduğunu vurgulayan Alptekin, "Kalıcı mutluluk, yüzeysel hedeflerin ötesinde yatar. Mutluluğun şifresi aslında dışarıda değil, içeridedir. Kendi iç dünyamızda, düşünce ve duygularımızda, hayata bakış açımızda saklıdır" ifadelerini kullandı.

Mutluluğun anahtarının, yaşamın iniş çıkışlarını kabul etmekte ve kendimize karşı şefkatli olmada yattığını söyleyen Alptekin, "İçsel mutluluğa giden yol, genellikle kabulden geçer. Hayatın kaçınılmaz iniş çıkışlarını kabul etmek, insan olmanın bir parçasıdır. Bu kabul, bizi kendimizle barışık bir hale getirir ve böylece dış dünyanın kaosundan etkilenmeden bir huzur hali geliştirebiliriz" dedi.

Kendi değerlerimize sadık kalmanın ve başkalarının beklentilerinden bağımsız olarak yaşamayı öğrenmenin mutluluğun şifresini çözmeye yardımcı olacağını belirten Alptekin, bu süreçte kendimize karşı dürüst olmanın, hatalarımızı kabullenmenin ve gelişmeye açık olmanın önemine dikkat çekti.

Alptekin, mutluluğun belki de en basit formülünün anı yaşamak olduğunu belirterek, "Geçmişin pişmanlıkları ya da geleceğin kaygıları arasında sıkışıp kalmak, bizi şimdiki andan uzaklaştırır. Oysa ki, gerçek mutluluk, şu anda, bu anda saklıdır. Bu basit ama derin gerçeği anlamak ve uygulamak, mutluluğa giden yolu aydınlatabilir. Çünkü mutluluk bir hedef değil, bir yolculuktur. Ve bu yolculuğun her anı, kendi içinde kıymetli ve anlamlıdır" şeklinde konuştu.

Son olarak, Alptekin mutluluğun karmaşık formüller ya da dış dünyadan gelen vaatlerde saklı olmadığını belirtti. "Mutluluk, kendi içimizde, yaşamın her anını anlamlı kılmada, kabullenmede ve şefkat göstermede yatar. Bu yüzden belki de bu anahtarı aramayı bırakmalı ve onun zaten elimizde olduğunu fark etmeliyiz" diyerek sözlerini tamamladı.