İmamoğlu'ndan Yurttaşlara Çağrı: Yoksulluk Var İse Hesabını Sorun

İmamoğlu, yurttaşlara "Bize minnet duymayın" çağrısında bulunarak, "Bu ülkenin, devletin sahibi millettir millet. Ben bir sistemin sahibiyim diyen, talimatımla, emrettim şöyle oldu deme dönemi bitmiştir, bitmiştir! Millet devletin sahibidir. Millet gücünün farkına varacak" ifadelerini kullandı.

Konuşmasında diğer siyasetçilere de seslenen İmamoğlu, "Hangi partide siyaset yapıyorsanız yapın şu ayaklarınızdaki prangaları söküp atın, millete hizmet edin; siz de bir kişiye değil millete hizmet edin!" çağrısında bulundu.

İmamoğlu'nun açıklamalarından öne çıkanlar şu şekilde:

"Trabzon'un bir evladıyım ben. Bu şehir Kanuni Sultan Süleyman’ın doğduğu bir şehir onun doğduğu bir mahallede büyüdüm. Sonra İstanbul’a okumaya gittik, ailem iş yaşamı derken yine Fatih Sultan Mehmet’in bize yurt edindiği İstanbul’da yaşama başladım. İstanbul’un belediye başkanı oldum. Bu nasıl bir şey biliyor musunuz? Bu o 40 haneli köyden doğarak Fatih’in fethettiği İstanbul’a giderek belediye başkanı olmak olsa olsa dünyada bir tek Atatürk’ün cumhuriyetinde olur. Onun için Atatürk’ün kurduğu bu cumhuriyet herkese fırsat eşitliği verir. Kadınına çocuğuna erkeğine, demokrasi ne yapar biliyor musunuz? Hepimizi eşitler. Sandık var ya o sandık hepimizin eşitlendiği gündür. Fabrikatörü emekçisi emeklisi üniversite öğrencisi öğretmeni hepimizi eşitler. Eksik tarafı var, bunu toparlamamız lazım, o ne biliyor musunuz? Bazen demokrasi bazen cumhuriyet arzu ettiğimiz seviyeye gelmez, insanlarını ne yazık ki ihmal eder. Bu hatalar yanlış uygulamalar yüzünden olur. Hele hele sistemi rejimi kendi gidişatından uygar ve medeni sürecinden rayından çıkarır başka bir rejim ortaya koymaya kalkarsak işte olan önce kadınlara, çocuklara, gençlere, emeklilere zulüm çektirir. Ama hep birlikte ne yapacağız biliyor musunuz? Nasıl ki demokrasi arayışında özgürlük arayışında hepiniz yeni bir arayışa, yeni bir umuda 31 Mart’ta mühür bastınız ya, şimdi yeni bir dönem, yeni bir arayış, yeni bir yöneticilik anlayışı başladı, tam yol ileri.

"Herhangi bir kurumu ama valiliği ama bakanlığı ama şurası ama burası destek verdiğim hemşerilerim o desteği size veriyor ya kimse cebinden bir şey vermiyor. Size vermek zorunda olduğu desteği veriyor. Hatta belki de az veriyor siz onun hesabını sorun. Bize minnet duymayın. Evet, görevini iyi yaptın kardeşim teşekkür ederiz diyebilirsiniz ama kimseye minnet duymayın. Bu şehrin İstanbul'un bu ülkenin devletin sahibi millettir millet. Ben bir sistemin sahibiyim diyen, talimatımla emrettim şöyle oldu deme dönemi bitmiştir, bitmiştir! Millet devletin sahibidir.”

“Ülkemiz derin bir yoksulluk yaşıyorsa onun hesabını sorun, sormalısınız. Benim kapım Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan herkese açık. Benim kapım hangi partiden olursa olsun nerede olursa olsun herkese açık. Seçim geçti bitti şimdi milletçe ayağa kalkma zamanı. Hangi partide siyaset yapıyorsanız yapın şu ayaklarınızdaki prangaları söküp atın, millete hizmet edin; siz de bir kişiye değil millete hizmet edin! Millet gücünün farkına varacak."