Perşembe, 02 Mayıs 2024
.
.
chevron_left chevron_right
Gündem

Naci Görür: Minimum 7.2 büyüklüğünde deprem bekliyoruz

Bilim Akademisi üyesi, yer bilimci ve deprem uzmanı Prof. Dr. Naci Görür, İstanbul'un beklenen Marmara depremine hazırlanması için en az 15-20 yıl süre gerektiğini belirtti. Görür, yeni ortaya atılan erken uyarı sisteminin de asıl olarak can kurtarıcı olmadığını vurgulayarak, bu sistemin kurumlar arası bazı uygulamaları devre dışı bırakmak için geliştirildiğini açıkladı.

241 Toplam Gösterim
Naci Görür: Minimum 7.2 büyüklüğünde deprem bekliyoruz

Depremde asıl hayat kurtarıcılığın kentin depreme hazırlanması olduğunu vurgulayan Görür, çalışmalara bugünden başlanması halinde ortalama 15-20 yıl içerisinde İstanbul'un depreme hazır olabileceğini ifade etti.

Görür, değerlendirmesinde şunlara yer verdi:

"MİNİMUM 7.2 BÜYÜKLÜĞÜNDE DEPREM BEKLİYORUZ" "

Şu anda gündemde deprem var. Deprem uyarısı verildi senelerdir. Depremi bekliyoruz, ne zaman olacağını da bilmiyoruz. Ama diğer bütün özelliklerini sistemi biliyoruz. Dolayısıyla bekliyoruz ki yetkililer yerel ve merkezi ve halkın kendisi depreme hazırlansın. İstanbul'u depreme hazırlasınlar. Minimum 7.2 maksimum 7.5 büyüklüğünde bir deprem bekliyoruz. Yeterince hazır değiliz.

"ERKEN UYARI SİSTEMİ BİLİNEN BİR ŞEY"

Erken uyarı sistemi çok eski bilinen ilk bir şey. Bizim Türkiye'de bile 2000 yılından beri uygulanan bir şey. Ve hatta Bakanlar Kurulu kararıyla ilgili Boğaziçi Kandilli'de 2000 yılından beri bu çalışmalar yürüyor. Basit bir sistem. Sırf deprem sırasında hemen deprem olur olmaz bazı stratejik tesislerin devre dışı bırakılması için ortaya atılmış bir sistem. Diyelim ki itfaiyede, doğalgazda işte diyelim metrolarda, trenlerde yani deprem olur olmaz vanayı veya düğmeyi kapatıp o sistemlerin zarar görmemesi için devre dışı bırakan bir sistem. Yani aynen sigorta gibi.

"BU SİSTEM DEPREME HAZIRLIK ANLAMINDA BİR ŞEY İFADE ETMİYOR"

Yani İGDAŞ'ta mesela, böyle şeyleri zaten İGDAŞ kendi yapıyor. Yani bu yeni bir sistem değil bir şey değil yani. Siz bir yazılım yaparsanız onun bilgisayara koyarsınız veya telefona koymuşsunuz o bir şey ifade etmiyor. Böyle depreme hazırlanma noktasında bir şey ifade etmiyor. Limitli bir faydası olur. Yani amacı farklı, amacı deprem olduğu an hastaneye haber vermek, okula haber vermek, metroya haber verip çalışmasını durdurmak, İGDAŞ'a haber verip İGDAŞ'taki doğalgaz faaliyetini kesmek, elektrik idaresine haber verip, elektriği durdurmak, asansörlerin çalışmasına engel olmak. Bunun amacı bu. Yani kalkıp da halka 'Biz bunu yaptık. O zaman biz depreme hazırız. Alın bu sistemi ve hayatınızı kurtarın' derseniz bu çok yanlışmış. Bu işin vebali var. Bu iş yasak. Yasa da buna engel olur.

"ERKEN UYARI SİSTEMİ BAZI SİSTEMLERİ DEVRE DIŞI BIRAKMAK AMACIYLA KURULMUŞTUR"

Yani siz erken uyarı yapacağınız zaman depremin yerini zamanını, şiddetini ve vereceği zararı, hesabını yapmak zorundasınız. Ve onu bildirmek zorundasınız. Ve bu insanları belli ölçüde eğitmek zorundasınız, anlatmak zorundasınız. Yani ben şöyle söyleyeyim diyelim ki dörtlük bir deprem olacak. Dört buçukluk bir deprem oldu. Siz vaveyle koparıp da deprem oldu falan diye çıkartırsanız biri de kendini balkondan atarsa vebalini kim alacak? O hesabı sormazlar mı? Kaldı ki böyle bu tür şeyler yasak olmalı. Erken uyarı sistemi, sistemler arası bazı sistemleri devre dışına koymak için ağırlıklı olarak ortaya konulmuş bir sistemdir. Yeni falan değildir.

"BUGÜNKÜ ALTYAPI DEPREME DAYANIKSIZ"

Siz yeni yazılımlar yapabilirsiniz. Yıllardır bu sistem var. Onu diyorum işte Kandilli 2001'den beri yapıyorlar. Bir takım çalışmalar oluyor. İGDAŞ bu işi yapıyor. Bu halka bir can kurtarıcı olmaz, yanlış. İşin doğrusu Marmara Bölgesi'nin İstanbul'un depreme hazırlanmasıdır. Kentimizin deprem dirençli hale getirilmesidir. Bu da ancak devlet eliyle yerel yönetimler eliyle, halkla birlikte uzun bir çalışma, disiplinli 

bir çalışma sonucu olabilir. Bir kentin tüm bileşenlerinin deprem direncini artırmak gerektiğini vurgulayan Görür, bu sürecin yerel yönetimler, devlet ve halkın işbirliğiyle gerçekleştirilmesi gerektiğini belirtti.

Görür, sözlerini şu şekilde tamamladı:

"ASIL CAN GÜVENLİĞİ, KENTİ DEPREM DİRENÇLİ HALE GETİRME ÇALIŞMALARIDIR"

Özetlemek gerekirse erken uyarı sistemi çok yararlı bir sistemdir. Çok faydalı bir sistemdir. Bu sistem bazı stratejik kurumlar arasında iletişim ve konuşmayı sağlar. O stratejik kurumlar da kendi işlemlerini bir an önce devre dışı bırakmak için vardır. Diyelim ki doğalgaz aniden kesilmeli bir deprem olunca. Aksi halde yangınlar oluyor. İtfaiye aniden uyarılmalıdır. Hastaneler hemen uyarılmalıdır. Erken uyarı bu amaçla yapılmıştır. Deprem tahmini değildir. Deprem olduktan sonra birtakım hesapların çok hızlı yapılıp bildirilmesi ve bu saniyeler mertebesindedır, bilemedim 1-2 dakika meselesi. Bu hayatı fazla kurtarmaz. Ama yani öyle olaylar olur ki senin benim hayatımı da kurtarır. Yani kurtarmaz diye bir kaide de yok. Çok da yararlıdır, çok da faydalıdır ve bu bilinen bir sistemdir. Yıllardır mevcuttur. Türkiye'de de mevcuttur. Bunu şimdi böyle yeni bir sistem gibi çıkarıp rant uğruna halka bunları söyleyip belli şeyler yapmak doğru değildir. Bunları bırakalım kendi işleri içerisinde bunu yapsınlar. Asıl can güvenliği, insanlarımız ölmesin diye uğraşmamız gereken büyük boyut bir kenti deprem dirençli hale getirme çalışmalarıdır. Onu da yerel yönetimlerle ve halkla beraber birlikte omuz omuza el birliğiyle, inanç birliğiyle yapılması gereken bir iştir. Hayat kurtarmak budur."

ANKA

VİDEO GALERİ
Emoji ile tepki ver!
  • 0
  • 0
  • 0
  • 0
  • 0
  • 0 Yorum
  • Yorumu Gönder
  • DAHA FAZLA SONUÇ YÜKLE